Yıllar yıllar önce deseler ki uzaya çıkacaz oradan dünyayı seyir edecez dünyaya merhabayı uzaydan göğün dibinden söyleyecez diye düşünsem ihtimal vardır belki ama cok zor ve uçuk bir hayal diye tebessüm eder geçerdim. Türkiye için insanlık için uzaya girmek paha biçilemeyen mutluluk ve de gurur kaynağıdır. İşte geçen hafta ilk Türk astronot Alper Gezeravcı bu hayali gerçekleştirdi ve uzaya gönderildi. Zaman gelecek anlar şahit olup resimlerde göreceğiz ki uzaya gitmek artık herkes için bir imkan olacak. Tabiri caizse uzaya gitmek bir çay içip gelelim gibi birşey olacak. Geçen hafta nefesler tutuldu geri sayım başladı ve ateşlendi uzaya gidecek araç alevler eşliğinde. Derken hızlandı hızlandı göğü deldi geçti adeta saatte 28.000 km hıza çıktı. Yerde. 400 km uzağında uzaya yolculuk gerçekleştirildi. Yer çekimi olmayan uzayda herşey havada uçuşuyor adeta mutluluktan havaya uçar gibi koca bedenler hafif olup gidiyor. Hayallerin ötesinde bir maceranın bir gerçekliğin abidesi olan ve şu zamana geldiğimiz tarihimiz de tarihi ana şahitlik etme fırsatını insanlık için yakalamış olduk. Gerçekten de hayallerin ötesin de olan bu yolculuk her babayiğidin harcı değildir. Oraya gitmek için dahi geçilen testler aşamalar illaki zor ve sabır ile sonuna gidilen zafer yolculuğunda kutsal bir göreve merhaba demek için büyük başarı kaynağıdır. Her ne olursa olsun insanlık için hele hele ilki yaşamak ve yaşatmak için verilen mücadelede emeği geçen herkese müteşekkir olmamız gerekmektedir. İlk Türk astronotumuz Alper bey de bu görev için seçilen ilk kahramanımız oldu. Devamı gelecektir illaki. Uzayda yaşamanın ve yaşanılacak çok durumun nasıl olacağını da bizler sosyal medya TV aracılığı ile yine şahit oluyoruz. Her çıkışın bir inişide olacaktır elbette bizler yine ekran başına kilitlenip bu tarihi ana yine dilimizde dua ile şahitlik edeceğiz. Uzayda hayatın nasıl olduğunu orada ve geçirilen zamanda neler yaşadığını neler yaptığını deneylerin sonuçlarını yine Astronotumuz dünyamıza iniş yaptığın da hepsini öğreneceğiz. Evet uzayda hayat dünyada evimizde olduğu gibi değil elbette dedik ya zorluk illaki var diye. Orda alınan nefesin dahi bir zorluğu var. Düşünün havada devamlı asılı kaldığınızı benzetme olacak ise şayet. Her ne kadar tarihi an desek de Türkiye için insanlık için bir Müslüman evladının bir ana kuzusunun bir yörüğün astronot olup uzaya gittiğini desek de izlesek de bence gereken özveri ve rağbet görememiş ilgi hat safhada değil gibiydi. O gün reytingin bence tavan yapması lazımdı ama maalesef oldıguna inanmıyorum. Ama uzaya gitmek uzaya gidip de oradan bağlantı kurmak belki başka devletler için zaten yapılıyor ki yapılıyor çok rağbet görse de bizim için bizler için ilk kez olması bazı şeylerin önünün açıldığının teknolojiye önem verildiğinin gelecek nesillere ışık tutup ilham kaynağı olacağından hiç şüphem yoktur. Teknofest bunun apaçık örneği ve tasarrufudur. Bir uzay meselesi çözüme kavuştu ve biz bunun mutluluğunu yaşayıp görenlerden olduk. Bir gün uzaydan merhaba demek dileği ile.
Hoşça ve sağlıcakla kalınız…
