—
Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) 29. Dönem Eylül ayı Olağan Meclis Toplantısı, Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’ın katılımıyla ATO Meclis Salonu’nda yapıldı. Bolat, Meclis Üyelerine hitaben yaptığı konuşmada, Ticaret Bakanlığı olarak hedeflerinin ihracatı günlük 1,5-2 milyar dolar seviyesine çıkarmak olduğunu söyledi.
ATO Meclis Başkanı Mustafa Deryal’in yönettiği toplantının açılışında konuşan ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, ülkemizde hâlihazırda 19 adet Serbest Ticaret Bölgesi’nin faaliyet gösterdiğini belirterek, Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’ın bu bölgelere 5 yeni serbest bölge daha ekleneceğine ilişkin yaptığı açıklamayı hatırlatarak, “Bu serbest bölgelerden birinin Ankara’ya yapılmasını talep ediyoruz” dedi.
Serbest Ticaret Bölgeleri’nin, yabancı yatırımların çekilmesi, ihracata yönelik üretim kapasitesinin geliştirilmesi gibi açılardan büyük faydalar sağladığını dile getiren Baran, “Gerek raylı ulaşım gerek yolların kesişme noktasında olması nedeniyle Türkiye’nin orta yerinde bir bağlantı noktası niteliği taşıyan Ankara, gelişen üretim kapasitesi, organize sanayi bölgeleri ve teknokentleriyle üretim hacmi kadar katma değeri yani niteliğini de artıran bir şehir. Serbest Ticaret Bölgesi’nin Ankara’nın hakkı olduğu kanaatindeyiz” dedi. Baran, Ankara’nın bir Serbest Ticaret Bölgesi’ne kavuşması durumunda sadece Başkent’e değil, çevresindeki il ve bölgelere de fayda sağlayacağını söyledi.
-ŞİRKET BİRLEŞMELERİ VE ORTAKLIK KÜLTÜRÜ TEŞVİK EDİLSİN-
Türkiye’de ortalama şirket ömrünün 12 yıl olduğunu belirten Baran, yurt dışında şirketlerin ömrünün uzun olmasına dikkat çekti. Bu süreçte şirket birleşmeleri ve ortaklık kültürünün önemini vurgulayan Baran, konuyla ilgili Bakan Bolat’tan teşvik istedi. Baran, “Bizim artık az olsun benim olsun mantığından sıyrılıp, ortaklık kültürünü öğrenmemiz gerekiyor. Türkiye ekonomisinin daha hızlı gelişmesi için de bu şart. İşletmelerin ortaklık yoluyla büyümesini, sermayelerinin güçlenmesini ve ömürlerinin uzamasını sağlayacak yolu bizlere sizin açmanızı talep ediyoruz. Siz yolu açın biz bu yoldan gelelim. Geçiş sürecinde işletmelerimizi destekleyelim” dedi.
Türkiye ekonomisinin 3 yıllık yol haritasını ortaya koyan Orta Vadeli Program hazırlanırken Ankara Ticaret Odası’nın da istişare toplantılarına dâhil edildiğini kaydeden Baran, bu süreçte reel sektörün görüşlerinin alınmasının önemli olduğunu vurgulayarak, ekonomi yönetimine teşekkür etti. Baran, “Hem döviz girişini sağlamak, hem ihracatı desteklemek hem de yabancı sermayeye güven verici adımlar atmak konusundaki kararlılığı görüyoruz. Bu çalışmaların karşılığını bulmasını ve en kısa sürede Türkiye ekonomisinin şahlanmasını temenni ediyoruz” dedi.
-KOBİ’LERİN YEŞİL DÖNÜŞÜMÜNDE BİLGİ VE FİNANSMANA İHTİYACI VAR-
Avrupa Birliği’nin (AB) Yeşil Mutabakat kapsamında Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması’nın deneme sürecini başlatacağı 1 Ekim tarihinin yaklaştığına dikkati çeken ATO Başkanı Baran, Türkiye’de büyük işletmelerin yeşil dönüşüme adaptasyon sürecini başarıyla sürdürdüğünü ve bilinçli bir şekilde hazırlıklarını yaptığını kaydederek, “Ancak Küçük ve Orta Boy İşletmeler yani KOBİ’ler bu dönüşümü sağlamak için hem bilgiye hem de finansmana ihtiyaç duyuyor. Üretimimizin büyük bölümünü üstlenen KOBİ’lerimizin yeşil dönüşüme, karbon emisyonunu azaltmaya geçiş sürecinde desteğe ihtiyaçları var” dedi.
Baran, yeşil dönüşüme uyum sürecinin iyi değerlendirilmesinin Türkiye için önemli fırsatlar ortaya çıkarabileceğini de belirtti.
– MESLEKLİ ÇALIŞAN BULUNMUYOR –
ATO Başkanı Baran, tüm sektörlerde istihdam edilecek personel konusunda sıkıntı yaşandığını ifade ederek, “Depocudan, muhasebeciye, pazarlamacıdan, sıvacıya kadar her alanda meslekli çalışana ihtiyacımız var. Gençlerimizin çoğu üniversite eğitim imkânına kavuştuğu için haliyle masa başı işlerde istihdam edilmek istiyor. Bu durum da istihdam piyasası ile iş piyasası arasında bir dengesizlik oluşturuyor. Öte yandan yapay zekâ işgücü olarak her geçen gün artan oranda daha fazla kullanılıyor. Yapay zekânın gelişiminin hızlandığı bu süreçte işgücümüzün dönüşümüne ve çağın gereklerine göre eğitilmesine acilen odaklanmamız gerekiyor” dedi.
-ENFLASYON MUHASEBESİ-
Baran, Türkiye’nin, coğrafi konum avantajı, dinamik ve esnek üretim yapısıyla küresel ekonominin üreticisi ve tedarikçisi olma yönünde güçlü bir aday olarak ön plana çıktığını belirterek, bunu sağlayabilmek için reel sektörün sorunlarının çözülmesi gerektiğini söyledi. Baran, “İş dünyamızın son dönemde yaşadığı sorunların en başında finansmana erişim geliyor. Finansman ihtiyacı ve enflasyon işletmelerin önünü görmesine engel oluyor” dedi.
İşletmelerin enflasyon nedeniyle yaşadığı zorlu dönemde finansman ihtiyacının da arttığını kaydeden Baran, “Yüksek enflasyon nedeniyle oluşan fiktif karlar, işletmelerimizin vergi yükünü artırırken sermayelerinin erimesine yol açıyor. Bu süreçte ‘enflasyon muhasebesi’ uygulanması talebini bir kez daha tekrarlamak istiyorum” dedi.
Enflasyonla mücadelenin bugün sadece Türkiye’nin değil gelişmiş ülkelerin de en önemli konusu olduğunu kaydeden Baran, “Bu konuda hükümetimizin attığı adımları destekliyoruz. Enflasyon canavarından kurtulmadan ülkemizde hiçbir kesimin rahat nefes alması mümkün değil” diye konuştu.
-E-TİCARET VE E-İHRACATIN YAYGINLAŞTIRILMASI İÇİN DESTEK-
Dijitalleşmenin, coğrafi uzaklığı yok sayılabilecek bir hıza getirdiğini kaydeden Baran,
bunun önemli bir süreç olduğunu ve bu trendi kaçırmamak gerektiğini söyledi. 2007 yılından bu yana çevrimiçi yani internet üzerinden alışveriş yapan kişi sayısının 2,3 milyar kişiye ulaştığını ve 2021’de 4,9 trilyon dolar olan küresel e-ticaret hacminin ise 2025 yılında 7,3 trilyon dolara ulaşacağının tahmin edildiğini ifade eden Baran, “Bizim şirketlerimizin de bu pazarda yerini alması ve payını artırması gerekiyor. Ankara Ticaret Odası olarak üyelerimizin e-ticarete ve e-ihracata adapte olabilmesi için bir seferberlik başlattık ve hiç e-ticaret yapmamış üyelerimize her türlü desteği ve eğitimi vererek e-ticaret ve e-ihracat yapabilir hale getirdik. Bu çalışmaların tüm işletmelerimizi kapsayacak şekilde yaygınlaştırılması için desteğinizi talep ediyoruz” dedi.
-İLAN SİTELERİNE GETİRİLEN DÜZENLEME İÇİN BOLAT’A TEŞEKKÜR-
ATO Başkanı Gürsel Baran, taşınmaz ve ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretine zarar vererek, vatandaşların mağduriyetine yol açan ilan sitelerindeki gerçeği yansıtmayan, fiyat şişirmeleri ve aldatmacaları içeren ilanların önüne geçmek için Ticaret Bakanlığı’nın yönetmelikle düzenleme getirdiğini hatırlatarak, “62 No’lu Gayrimenkul Danışmanlık Hizmetleri Meslek Komitemiz ile 50 No’lu Motorlu Kara Taşıtı Satıcıları Meslek Komitemizin, konuyla ilgili talep ve çözüm önerilerini Ticaret Bakanlığımıza aktarmıştık. 31 Ağustos’ta iki ayrı yönetmelik yayımlanarak, hem gayrimenkul hem de ikinci el motorlu araç satışları konusuna düzenleme getirildi. İlanlara getirilen bu yasal fren sektörlere nefes aldırdı. Üyelerimizin taleplerine kulak vermeniz nedeniyle size ve şahsınızda Ticaret Bakanlığımıza teşekkür ederiz” dedi.
-BAĞKURLU İÇİN DE 7 BİN 200 PRİM GÜNÜ-
Eski sistemle Bağ-Kur yeni sistemle 4b olarak tanımlanan tacirlerin de kayıtlı bulunduğu sistemde emekli olabilmek için 9 bin gün yani 25 yıl boyunca prim ödemesi yapılması gerekirken, işçi ve memurlar için bu sürenin 7 bin 200 gün yani 20 yıl olduğunu belirten Baran, “SGK’lı çalışanla Bağ- Kur’lu çalışan arasında 1.800 gün yani 5 yıllık süre farkı var. Bu nedenle Bağ- Kur’lular daha uzun süre prim ödeyip, daha geç emekli oluyor. İşverenlerin de emekliliği hak etmek için gereken prim süresinin 7 bin 200 gün şeklinde uygulanmasına ilişkin talebimizi bir kez daha ifade etmek isterim” dedi.
-ATO’NUN YÜZÜNCÜ YILINDA GELEN DÜNYA BİRİNCİLİĞİ-
Cumhuriyet ile yaşıt Ankara Ticaret Odası’nın yüzüncü yılında, üyelerine sunduğu dijital hizmetleri bir araya getirdiği “ATONET Üye Hizmet Platformu” ile Dünya Odalar Federasyonu’nun düzenlediği Dünya Odalar Yarışması’nda “En İyi İnovasyon” kategorisinde “Dünya birincisi” olduğunu hatırlatan Baran, ATONET’in Türkiye Bilişim Derneği’nin düzenlediği Türkiye Bilişim Ödülleri’nde de “Kamudan İş Dünyasına E-Hizmetler” kategorisinde birinciliğe layık görüldüğünü söyledi. Baran, “Yüzüncü yılımızda, Ankara Ticaret Odamızın adının hem ülkemiz hem de dünya çapında, dijitalleşme alanında birinciliğe yazılmasından büyük gurur ve mutluluk duyuyoruz. Dijitalleşme, Odamızda bundan sonraki çalışmalarımıza da damga vuracaktır” dedi.
Baran, Ankara’nın iki önemli kültür hazinesi “Gordion Antik Kenti” ile “Arslanhane Camii”nin, “UNESCO Dünya Mirası Listesi”ne alındığını hatırlatarak, bu gelişmenin Başkent’in turizm potansiyelini de artıracağını kaydetti.
-TİCARET BAKANI BOLAT-
Ankara Ticaret Odası’nın Türk özel sektörünün önde gelen temsilcilerinden biri olduğunu belirten Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, ATO’nun yüzüncü yaşını kutlayarak konuşmasına başladı.
