MANEVİYAT BÜYÜK BİR DALGADIR

Maneviyat büyük bir deryadır sen okyanusta yüzmesini bilmezsin.  Hatta orada sana bir dalgıç lazım ki sana orada yüzmeyi dalmayı öğretebilsin.Sen kendine dalarım dersen yanılırsın. Sen aklına uyup da kendimi o dereye atma. Yazık o diriye ki ölü ile oturmuş olup hayatını kaybetmiştir.
 ARİF OLAN CEVHERİNİ BOŞA SAÇMAZ.
 Sen gerçekten diriysen ölüyle oturmazsın.
 Ölü kim?
 Ölü dünya’nın heva-hevesine uyan kişidir.
 Heva hevesini ilah edinen kimseyle  oturursan bu sana da SİRAYET eder.
 BOŞ muhabbet ederler, bütün kalbini harekete geçirecek kişilerin yanında ol manevi olarak.
 MANEVİYAT DA BULAŞICIDIR çünkü KALPTEN KALBE BİR BAĞ VARDIR BLUTEOOTH gibi sen onu görmezsin.
Çünkü hayat MADDE’den ibaret değildir.
 Manevi ölüme düşenlerle dostluk kurarsan,sen de ondan nasibini alırsın.
 AKLI reddetmiyoruz ama mesele ilahiyse aklın dalgası BİR YERE KADARDIR.
 Maneviyat DERİNDİR kısa değildir,çabuk geçmez.Aklın dalgası nefsini tatmin eder.Kalbin dalgası ruhunu TATMİN eder.  RUHUN SIRRINI tatmin eder.Mananın tecelliyatı ötelerden geldiği için aklın tecelliyatına benzemez.Şimdi MADDE  ilahlaştırılmaya çalışılıyor.
 İbrahim ateşe serin ol denmiştir bu tarihsel olay deniliyor İbrahim’in yaşayıp yaşamadığı belli değil denmiştir.
 Amaç MADDESELLİK.Dünya  üzerinde en büyük oyun bu;Aklı kabul etmiyorsunuz diyorlar.  Ekmeği burnumuza,kulağımıza götürmüyoruz ki AKLIMIZ YERİNDE,HEM DE HİÇ OLMADIĞI KADAR.
 Aklımızı neden kullanmayalım?
 AKIL REDDEDİLMEZ lakin rüyaları neden gözümüzle görmüyoruz,neden DUYGULARIMIZA dokunamıyoruz.
Demek ki akıldan öte birşeyler var.
Bazı şeyler KALBİ İLHAMA dayanıyor. MANEVİYAT başka alemden gelir,öyle olunca onun hakikatı aklın dalgasına benzemez.Aklın dalgası, maneviyat dalgasını geçmez.
 KALP DALGASI,RUHUN SIRRINI TATMİN EDER.