Cumartesi, Nisan 20, 2024
Ana SayfaGündemHaberÇOCUKLARI ORUÇ TUTMAYA NASIL TEŞVİK EDEBİLİRİZ?

ÇOCUKLARI ORUÇ TUTMAYA NASIL TEŞVİK EDEBİLİRİZ?

Spread the love

TEKNE ORUCUNU HATIRLADINIZ MI?

Polatlı Müftüsü Hayri Cihangiri  Ramazan ayına özel  sohbette merak edilenleri cevapladı.  Müftü Hayri Cihangiri  11 ayın sultanı Ramazan ayına özel açıklamalarda bulundu .Oruç tutarken nelere dikkat etmeliyiz ? Ramazan ayına özel merak edilenleri   cevaplandıran  Müftü Hayri Cihangeri, Polatlı halkının Ramazan ayını tebrik ederek   “ramazan ayını en güzel şekilde değerlendirelim” dedi.  

 On bir ayın sultanı Ramazan ayını  nasıl değerlendirmeliyiz?  Çocuklarımıza oruç tutturmalı mıyız?  Tekne orucu nedir? Çocuklar oruç tutmaya nasıl teşvik edilir?    Sahura kalkmak şartımdır ?  Oruç tutarken nelere dikkat etmeliyiz. Tüm soruların cevabı bu yazımızda  İlçe Müftüsü Hayri Cihangeri ile ramazana özel yapılan söyleşiden …

RAMAZANIMIZI NASIL DEĞERLENDİRMELİYİZ?

 Ramazanda orucumuzu tutuyoruz, belli bir saate oruçluyuz. Peki , oruçlu olduğumuz süreyi ibadet anlamında nasıl değerlendirebiliriz?

Ramazan ayı oruç ayı, ramazan ayı namaz ayı, ramazan ayı fitre ve zekat ayı. Aslında sohbetin başında bu konuya biraz değindik ama toparlayamadık. Bütün ibadetlerin aslında topyekün icra edildiği bir ay ramazan ayı. İbadetlerimizi üç Kısıma ayırıyoruz. Bedenle yapılan ibadetlerimiz var, mal ile yaptığımız ibadetlerimiz var, bir de hem beden hem mal ile yaptığımız ibadetlerimiz var. Bedenle yaptığımız ibadetler nedir, namazlarımız veya oruçlarımız. Bedenimizi kullanarak bu ibadetlerimizi yapıyoruz. Mal ile ibadetimiz de, zekatımız ve fitrelerimiz, sadakalarımız. Hem beden hem de mal ile yapılan ibadetlerimiz hac ibadeti. Ramazan ayı sadece oruç ayı olarak telaki edersek bunu bu şekilde yarım kalır, tam manasıyla ramazandan istifade etmiş olmayız. 

NAMAZSIZ BİR İSLAMİYETTEN BAHSETMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR

 Peygamberimiz sınırdır diyordu. Mümin olamayanlarla arasındaki sınır namazdır diyor. Çok hassas bir ibadettir.  Namazsız bir İslamiyet düşünülemez.

Ramazan gibi maneviyatın en uç noktada yaşandığı bir ayı namazsız geçirmemiz çok doğru değildir .Orucumuzu mutlaka namazlarımızla takviye etmemiz gerekiyor.

 Bol bol kuranı kerim okumalıyız. Bununla beraber manevi ibadetler dediğimiz elbette ki zekat için belirli bir zaman dilimi yok. Herkesin zekat   zamanı farklıdır. Ama bizim milletimiz genelde zekatlarını ramazan ayı içinde vermeye gayret eder, fitreleriyle birlikte genelde. Ama zekatını da o zaman veriyor ki, aynı zamanda ramazanın o maneviyatından, bereketinden daha fazla istifade ediyor. Hemde kafa karışıklığı olmadan ramazan gelince zekatımı vereceğim diyor. Bence güzelde oluyor.

PEYGAMBERİMİZ SAHURA ÇOK ÖNEM VERMİŞTİR

 Efendimiz (S.A.V) sahura çok önem vermiş , sahurun bereketinden bahsetmiş, faziletinden bahsetmiş. Bir yudum suyla da olsa sahur yapınız demiştir. O hissiyatı yaşamak, o hazzı yaşamak, gerçekten çok önemli. Küçüklüğümüzden ben hatırlıyorum sahura kalkmak için can atardık. Ailemizde tabi oruç tutmamızı istemiyorlardı, ama biz bir şekilde o sofraya oturmanın yollarını arar bulurduk. O sofraya oturduğumuz zamanda mutlaka oruç tutardık. O heyecan farklı bir heyecan. O heyecanı mutlaka yaşamamız gerekiyor, çocuklarımıza da yaşatalım. Gece uykunuzu böleceksiniz sonra o sofraya oturacaksınız, o manevi hazzını yaşayacaksınız. Bunu çocuklarımıza da yaşatalım.

 SAHUR SAFRALARINDAN AYIR YEMEKLERDEN KAÇINALIM

Hamur işi ve agır yemekler  özellikle mideyi de yorabiliyor, öğlene kadar onun hazmıyla uğraşıyoruz, sağlık problemlerimiz oluşabiliyor. Yani sahur usulü hafif şeylerle geçiştirmek bence çok daha sağlıklıdır. Bedenin ihtiyacı belli. Gıda, su özellikle susuz kalmaması gerekiyor. Suya çok dikkat etmek gerekiyor. Onunla birlikte dediğimiz gibi ihtiyacı kadar hafif kahvaltılık şeylerle bence sahuru idrak etmek en güzel en doğrusu diye düşünüyorum. Ağır yiyeceklerden doktorlarımızın tavsiyelerini vatandaşlarımıza tavsiye etmek istiyorum.

SAHURUN VERDİĞİ HAZZI ÇOCUKLARIMIZA DA YAŞATALIM

Çocuklarımız için tekne orucu derler. Tekne orucu nedir ve çocuklarımızı nasıl teşvik edebiliriz? Çocuklarımızı oruç tutmaya nasıl teşvik edebiliriz?

Ebeveynlerimizi bu manada hem namaza hem oruca hem çocuklarımıza hayır hasenata teşvik etmemiz gerekiyor. Evlerimizde bunlara alıştırmamız gerekiyor. Eğer alıştırmazsak daha sonra bunu başka öğrenecekleri yer yok. Bu manadaki sorumluluk bize ailelere düşüyor. Oruç ibadeti zor bir ibadet. Bedene ağır gelen bir ibadet. Ama bunun faydalarını hikmetlerini hem dini açıdan hem sosyal açıdan saymakla bitirmemiz mümkün değil. Gerçekten büyük bir hazinedir. Elde etmiş olduğumuz müthiş bir hazinedir. Tanıdığım birçok insan var gayrimüslim. Sırf bu hazzı yaşamak için oruç tutuyor. Başka bir dine inanıyor ama Müslümanlardaki o atmosfer o kadar hoşuna gidiyor ki bizzat yaşayarak oruç tutarak onu yaşamak  o lezzeti almak isteyen insanların var olduğunu biliyoruz. Elbette ki biz bunu ibadet niyetinde yapıyoruz. Sağlık reçetesi olarak yapmıyoruz. Rabbimize kulluk olarak yapıyoruz.

BEN SENİ SAHURDA KALDIRACAĞIM SENDE ÖĞLENE KADAR TEKNE ORUCU TUTACAKSIN

 Bunu da çocukluğundan itibaren çocuklarımıza da alıştırmak onlara da bu alışkanlığı sağlamak durumundayız. Nasıl sağlayacağız, elbette ki daha kendisine farz olmayan oruç farz olmamış çocuklarımıza zorlayarak oruç tutacaksın demek uygun değil. Ama çocuklarda zaten aile yaparken ister istemez merak oluyor, onlarda bu şeyi yaşamak istiyorlar. Peki ne yapabiliriz? Bizim ecdadımız buna bir ara formül oluşturmuş, ben seni sahurda kaldıracağım sende öğlene kadar tekne orucu tutacaksın.  Öğlen yemeğini yiyeceksin suyunu içeceksin ondan sonra ikindiye kadar veya akşama kadar. Neyse duruma göre. Böyle bölüm bölüm çocuğun bedenini de hem ruhunu hem bedenini ona alıştırmak.

ÇOCUKLAR TEKNE ORUCU İÇİN ÖDÜLLENDİRİLMELİDİR?

 Ödüllendirilmeli mi peki size göre teşvik anlamında çocuğun tekne oruçlarında hani derler ya benim orucum senin olsun işte karşılığında ya anne ya baba ya büyükanne mutlaka çocuğa harçlık gibi ödüllendirme yapar.

Çocuk en büyük ödülü o orucu tutarak onun zevkine vararak başarmış olmanın hazzını alarak en büyük ödülü alıyor zaten. Bence çok fazla böyle şeylere girmeye gerek yok. Çünkü ödül bittiği zaman belki onu yapmayacaktır. Asıl ödülün Allah tarafından kendisine vereceğinin idrakını ona vermemiz lazım. Ailelere şunu da söylemek istiyorum. Tabi çocuklarımızı bu şekilde yetiştireceğiz ama oruç tutma pozisyonunda olan farz olmuş çocuklarımıza oruç tutmalarını sağlamalıyız.

AİLELERE SESLENDİ

Son dönemlerde şöyle bir durumla karşılaşıyoruz. Yarın çocuğun okulu var, imtihanı var oruç tutmasın. Antrenmanın var niyetlenme, Ankara’ya gidecek çarşıda pazarda dolanacak  onun için dayamanaz oruç tutmasın. Bu doğru bir şey değil. Ben kendim bizzat yaşadım biz köylü çocuğuyuz tarlada çalıştık  akşama kadar tırpan salladığımız oruç tuttuğumuz harman sürdüğümüz zamanlarda da orucumuz bozmadık. Zorlandık mı zorlandık ama bir şey olmadı. Zaten asıl mesele o fedakarlığı göstermek.  Hiç bir fedakarlık göstermeyip gölgede yatarak oruç tutmanın da kimseye bir faydası yok. 200-300 derece demir döküm kazanının karşısında çalışarak aynı zamanda oruç tutarak maden ocaklarında oruç tutan kardeşlerimiz var.

Genelde sınav zamanı aileler çocuklarına oruç tutturmak istemiyor.

 İşte bu problem bence. Onu da hayatın zorluklarıyla beraber ibadetlerini de en az sınav kadar önemli olduğu şuuruna varmamız gerekiyor.”dedi

HBR AYSUN YILMAZ BENLİ  

İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

SON DAKİKA

SON YORUMLAR