İki artı iki dört eder. Bütün hayatı boyunca buna inanan ve peşinden giden bir insan sizce doğru insan mıdır? Evet iki artı iki dört eder. Kanıtlanmış bir gerçekliktir. Bunun peşinden gitmekte ve bunu desteklemekte gayet doğaldır ve bunu yapan kesinlikle suçlanamaz .Ancak iki artı iki dört eder gerçeğine inanan bir insan hiç düşünmez mi üç artı birin de dört edeceğini ve ya dört artı sıfırın da dört edeceğini. Bunu düşünebilen kişi zaten farkındalığı oturmuş kişidir. Farkındalığın sağlanması yeterli midir? Tabi ki yeterlidir. Ancak devamlılığını sağlayabilmek farkındalık oturmasından daha zordur. Devamlı farkındalık yaşayan kişi ise düşünür. İki artı iki dört eder. Üç artı bir de dört eder. Dört artı sıfır da dört eder ama iki çarpı iki de dört eder. Ama zaman iki sayının toplamı ile çarpımı daima aynı sayıyı verir der. Bunu söyleyen kişi ise yanılır. Biz onun hatasını biliriz ve onu suçlar hatta küçümseriz. Bizim farkında olmadığımız ise sınırlarını aşan farkındalık sahibi bu hatalı sonuca varan kişinin ömrü boyunca iki artı iki dört eder teorisini savunan kişiden önde olduğunu anlayamamızdır. Halbuki onu suçlamak yerine, hatta dışlayarak bile bunu yapıyoruz, ona zaman versek zaten bu farkındalıkla düşünecektir ve arkasından deneme –sınama yöntemi gelecektir. Ancak o kendisini savunmaktan ne yazık ki kendisini tamamlayamamaktadır. Yapması gereken yolunda ilerlemesini bilmektir. Bunu bize rağmen başarabilirse tekrar düşünmeye başlayacaktır. İki artı iki dört etti, iki çarpı iki de dört etti. Üç’ü deneyelim. Üç artı üç altı etti hımmmm ama üç çarpı üç dokuz etti. Bu yanlış bir teorem oldu. Dörde döneyim ben .Döndüm. Altı eksi iki de dört etti. Evet dördü buldum. Demek ki toplamla çarpmakla dört bulunabildiği gibi çıkarmakla da bulunuyor. Düşün kardeşim düşün. Dene , yanıl ,tekrar tekrar dene tekrar tekrar yanıl. Bilim senin sayende ilerliyor. Toplumlar senin sayende gelişiyor. İnsanlık senin sayende kalkınıyor. İlk yardım kursunda bana bir çok şey öğretildi. Aklımda tek kalan ise sakın müdahale etme , kimseye elletme ve hemen 112’yi ara oldu. Yıllar geçti bunu unutamam. Yazımın amacı farkındalık oluşturmaktı. Okuyan anlamıştır. Çoğumuz iki artı iki dört eder diyoruz ve idealist bir şekilde ömrümüzü bu teoremi savunarak bitiriyoruz. Haklı mıyız ? Haklıyız. Şimdi farkındalığa nokta atışı yapalım. Bu teoremi benimsediysek , savunuyorsak lütfen bir tık ötesine geçmiş kişiyi yanlış söyledi diye yargılamayalım , dışlamayalım. Onun farkındalığının olduğunu fark etmemiz bizim bu insanlığa, topluma , geleceğimize yapacağımız en büyük yatırımdır. Bir gün torunu dedesine sormuş .Dedesinin kocaman , uzun bir sakalı varmış. ‘’ Dede , sen gece yatarken sakalını yorganın altına mı koyuyorsun yoksa üstüne mi?’’ diye. Dede cevap verememiş. Çünkü hiç dikkat etmemiş. Akşam olmuş , yatmış. Sakalını yorganın altına koymuş, olmamış. Üstüne koymuş yine olmamış. Farkındalık oluştu bir kere. Sabaha kadar yatakta dönmüş durmuş.
Uzun zamandan sonra İstiklal Gazetesi ile bu ilk buluşmam. Ayrıntı Gazetesi’n de de yazılarım olmuştu .İstiklal Gazetesinde ki bu ilk yazım . Umarım ‘’farkındalık’’ oluşmuştur.Şunu söylemeden yapamayacağım, iki artı iki dört eder aksi ispatlanıncaya kadar…
Okan SERTESER
