EMOJİ BİR DİL MİDİR?

Medyada dil kullanımını incelerken rastladığım konu üzerine bir okuma parçası olur kendileri.
Sahiden de emoji bir dil midir diye sorgularken fark ettim ki kendim de sosyal medya
mesajlaşmalarımda sıklıkla yer veriyorum. Peki bu konuyu ele alacak olursak;2015’te tüm dünyada en
çok kullanılan emoji oldu. Yetmedi, Oxford sözlükleri yılın kelimesi olarak bu emoloji ikonunu seçti.
Ruh halimizi ve duygularımızı ifade etmek için kelimeler yetmiyor. Peki emoji gerçekten
iletişimde bir boş-luğu dolduruyor mu? Whatsapp’tan yağan mesajların, el yazısıyla yazılmış bir kart-
postaldaki cümlelerin yerini tutmayacağına inansam da emoji kullanmadan edemiyorum. Bu konuda
yalnız değilim. Anlık paylaşımların hızlı ve kolay duygu sosu emojiler 2015’te altın çağını
yaşadı. Aslında 90’lı yılların sonunda Japonya’da ortaya çıktılar. Japonca’da ortaya çıktılar.
Japonca’da resim an-lamına gelen “e” ile harf anlamına gelen “moji” kelimesinin birleşiminden
oluşuyorlar. 2011’de Apple’ın IOS 5 sürümüyle birlikte iPhone kullanıcılarının eline düştükten sonra
bir sal-gın gibi yayılmaya başladılar. Şimdilerde Japonlar için eski cazibelerini yitirmiş olsa da
dünyanın geri kalanında “emojimania” doludizgin hüküm sürüyor. Emojinin popülaritesinin
artmasında kullanıcıların yanı sıra pek çok farklı faktör rol oynuyor. 2015’in emojiyi köpürten
gelişmelerine şöyle bir göz atalım. Dünyanın önde gelen gazetecilerinden The New York Times, bir
haberin baş-lığında emoji kullandı. Amerika’da mahkeme salonlarında davaların kanıtı olarak
emoji öne sürüldü. Rusya’da eşcinsel emoji çiftlerin yasaklanması gündeme geldi. İngiltere’nin
Türk Dil Kurumu Oxford Dictionaries (Oxford Sözlükleri) gözlerinden yaşlar gelene kadar
gülmeyi ifade eden emojiyi yılın kelimesi seçti. Twitter’da da en çok paylaşılan emoji bu oldu. Hiç
şüphesiz bunlar arasında en çok ses getireni bir sözlüğün, kelime yerine bir emojiyi tercih etmesiydi.
Bunun üzerine, Oxford sözlüklerinin zamanın ruhunu yansıttığını söyleyenler olduğu kadar
lisanların elden gittiğiyle ilgili en-dişelerini dile getirenler oldu. Diğer yandan, emojilerin dün-yanın
ilk uluslararası dili olduğunu iddia edenler ortaya çıktı. Konu hakkında görüşlerine başvurduğum
dilbilimci Neil Cohn, emojilerin değil bir dil, görsel bir dil bile olmayacağını söylüyor. “Gerçek
diller kullanıcılar tarafından ortaya çıkar; bir şirket tarafından tasarlanmaz. Emojiler bir şirketin icadı
oldukları için normal dillerde olduğu gibi yeni ifadelerin yaratımına açık değiller. Kelime
dağarcıklarından söz edemediğimiz gibi bir gramerlerinin de olmadığını görüyoruz.” Buna göre,
emojiler için beden dilinin simgesel versiyonları diye-biliriz. Cohn da onları, bir metindeki
ifadeleri güçlendiren ya da bütünleyen görsel mimikler olarak tanımlıyor. Halihazırdaki “emoloji
alfabesi” 1281 karakterden oluşuyor. Kısa süre önce eklenen 184 emoliji seçkisi oldukça eklektik.
Mr. Spock’ın Vulcan selamı, tek boynuzlu at, şampanya şişe-si, tabut ve tesbih bunlardan sadece
birkaçı. Sosyal medyada ve mesajlaşmalarda cümlenin ögesi haline gelen emojilerin global bir
lisana dönüşmeyeceği ortada. Fakat gittikçe daha homejen hâle gelen “golal köyümüzde”,
iletişim şeklimize yeni bir boyut getirecekleri de bile gerçek. Duygu ve düşüncelerimizi anlatacak
kelimeyi dağarcığımızı yoklayıp bulmaya çalışmak yerine, parmağımızın tek hareketinin ucundaki bir
emoji ile açıklamak bize daha kolay geliyor olabilir mi? Bundan sonraki mesajlaşmalarımızda
ağırlıklı olarak emoji seçmek yerine düşüncelerimizi kelimelere dökmeye ne derseniz haydi bir akım
başlatalım ve kendimizde gelişimin farkını ortaya koyalım ne dersiniz ? diye cümlemi sonlandırırken
istemsizce gülen surat : ) ) emojisi ekliyorum akıl alır gibi değil nasıl da bilinçaltımıza işlemin
ama…A.Gülşah ONUR