Gayalı – Yüzyıllık Emanet kitabının yazarı Murat Kaya, Ankara Kulübü’nün ev sahipliğinde düzenlenen imza ve söyleşi gününde yaptığı konuşmada; vefa borcunu ödemek için yazdığını belirttiği eser için savaş hatırat kitabı niteliği taşıdığını, özünde yatanın ise savaş karşıtlığı olduğunu kaydetti.
Yazar Murat Kaya’nın hatıralardan yola çıkarak kaleme aldığı; Profil Kitap etiketiyle okuyucuyla buluşan “Gayalı-Yüzyıllık Emanet” kitabının imza ve söyleşi günü, Ankara Kulübü Derneği Ankara Konağı Başkent Salonu’nda oldukça yoğun bir katılımla, dolu dolu, renkli bir programa sahne oldu.
Yazar Murat Kaya, Birinci Dünya Savaşından Kurtuluş Savaşına dokuz yıl boyunca birçok cephede savaşan dedesi Gayalı Mehmet’in öyküsünden oluşan romanı; “Gayalı-Yüzyıllık Emanet” kitabının imza ve söyleşi gününde üç saati aşkın bir zaman diliminde okurlarıyla bir araya geldi.
Ankara Kulübü Derneği’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen programın açılış konuşmasını Ankara Kulübü Derneği Genel Başkan Vekili Ömer Ağa Kurt yaptı. Kurt, Yazar Murat Kaya’nın Gayalı kitabının imza ve söyleşi etkinliğinin verimli geçmesini dileyerek, programa katkı sağlayan saz heyetine, Seymen ve Bacıerenlere, tüm katılımcılara teşekkür etti.
Öğretim Görevlisi Mete Özbaş’ın moderatörlüğünde yapılan söyleşi programında Yazar Murat Kaya, “Gayalı-Yüzyıllık Emanet kitabını 50 yılda yazdığımı söyleyebilirim, fakat 6 ayda kaleme aldım. Bu şekilde ifade etmemin anlamı ise; 59 yaşındayım, dedem ve aile büyüklerimin hatıratının, onların yaşadıkları ve bu coğrafyada bir millet olarak kalabilmenin zorluğu anlatıla anlatıla büyüdüğüm içindir. Bu serüvenin parçası olmanın getirdiği hem bir onur hem de bir yük var. Benim yapmak istediğim bu yükü diğer insanlarla paylaşmak. Bunun bana kutsal bir emanet olarak bırakıldığı düşüncesindeyim. Eğer ben bu işi yapmadan ölseydim, huzur içinde ölemeyeceğimi hissettiğim için kitabı yazdım. Bu vefa borcunu az da olsa ödeyebilmek için yazdım. Çünkü bir kısmı dedemin anlattığı hikayelerden, bir kısmı da babamın ve diğer aile büyüklerimin anlattığı hikayelerden oluşan ve beynimize kazınan ve bu coğrafyada bundan sonra da yaşayabilmemizin kodlarını taşıyan mücadele duygusunu nakletmek zorunda olduğumu hissettiğim için yazdım. Bu sadece Gayalı Mehmet dedemin hikayesi değil, dedemle birlikte savaşırken gazi olan, şehit olan birçok vatan evladının hikayesidir ve bana bir emanet için devredildiği için yazdım. Bu bir savaş kitabıdır, savaş hatıratıdır. Ama içinde gizli gizli yerleşmiş savaş karşıtlığını göreceksiniz, hissedeceksiniz. Dedem, hiç bir zaman ‘savaş iyidir’ demedi, ‘bir daha bu millet harp görmez inşallah’ diye dua etti.” ifadelerini kullandı.
Moderatör GÜ Öğretim Görevlisi Mete Özbaş’ın yeri geldikçe kitaba dair soruları, verdiği bilgiler ve paylaştığı notlar söyleşinin ilerleyişine zenginlik kattı.
Programda başarılı performansları ile katılımcılardan tam not alarak ayakta alkışlanan, Ankara Kulübü’nün genç Seymen ve Bacıeren ekiplerinin gösterimi ve Ankara Kulübü saz heyetinin türküleri ile Mustafa Çınar’dan Çanakkale türküsü ve Nevzat Taşkıran’dan Atatürk’ten Son Mektup şiiri de etkinliğe ayrı bir renk kattı.
Karşılıklı diyaloglarla biten söyleşi sonrasında Kaya, okurlarına Gayalı kitabını imzaladı. Etkinlik, bol bol hatıra fotoğraf çekiminin ardından son buldu.
HBR AYSUN YILMAZ BENLİ
