CİHANGERİ : DEPREMEZDE KARDEŞLERİMİZİ UNUTMAYALIM
Polatlı Müftüsü Hayri Cihangeri Bayram namazından önce fitreler verilmiş olmalıdır. Fakirleri ve yetimleri sevindirmek ne güzel bir ibadet, ne güzel bir bayramdır!”dedi. Cihangeri “Kahramanmaraş merkezli yaşadığımız deprem felaketinden etkilenmiş olan kardeşlerimizi unutmadığımız, ihtiyaçları ile ilgilendiğimiz ve kendilerini yalnız hissetmedikleri bir bayram olması için üzerimize düşen ne varsa en iyi şekilde yerine getirdiğimiz bir bayram yaşamak, Rabbimizin bizden istediği ölçüyü yakalamış olmaktır.Ramazan paylaşımlarında Yarın yeryüzünde yaşayan iki milyara yakın Müslümanın iki büyük bayramlarından biri olan Ramazan Bayramı’dır.”sözlerine yer verdi.
Polatlı Müftüsü Hayri Cihangeri ramazan ayının sonlarına yaklaştığımız bu günlerde fitrelerin önemine dikkat çekerek Depremzedelerin ulutulmaması gerekliliğine vurgu yaptı. Cihangeri “Bayram günleri Allah’ın bizlere İlahî bir lütfudur. O’na hamd ü sena ederiz. İman ederiz ki, Allah birdir. Her şeyin dizgini O’nun elinde; her şeyin anahtarı O’nun yanındadır. Doğrudan doğruya herkes O’na müracaat edebilir. O’nun kapısı herkese açıktır. İhsanı ve merhameti çoktur.Bayram günleri sevinç ve neşe günleridir. Sevincin kaynağı mü’minin îmanıdır. Bayramdan önceki günlerin icaplarını yerine getiren, sonraki günlerde de O’na itaat ve kullukta devam edenlerin bayramı ne güzeldir!
Asıl marifet böyle günleri Allah ve Resûlü’nün çizdiği daire içinde yaşamaktır. Gaflet ile geçen bayramlar, Ramazanlar faydasızdır!Ramazan’da nefis ve şeytanın şerrinden uzak kalan Müslümanlar, bayramda düşmana teslim olmaktan sakınmalı, günahlardan uzak ve temiz hayatını muhafaza etmelidir.
ÖMÜR SECCADESİNDE NAMAZLARINIZI KILDINIZ, ORUÇLARINIZI TUTTUNUZ…
Cenab-ı Hak Kur’ân-ı Kerim’de, ‘Temizlenen, Rabbinin adını anıp O’na kulluk eden kimse şüphesiz kurtuluşa ermiştir.” buyuruyor. Ramazan pazarından ebedî hayatı için ticaret yapan, büyük kârlar kazandı. Oruç ve namazla nefsini, zekât ve sadakayla malını Allah’a satanlar cennet gibi bir mükâfat alacaklar. Allah çalışan kullarını sever, Allah için çalışmak ve neticede kazanmak ne büyük saadet!
Ne mutlu sizlere! Allah ve Resûlü’ne itaat ettiniz, nefis ve şeytanla cihad ettiniz! Ömür seccadesinde namazlarınızı kıldınız, oruçlarınızı tuttunuz…
Ömrünüzün geri kalanında günahların hücumuna îman ve takva silahıyla karşı çıkınız! Sünnet-i Seniyye siperine giriniz! Kuran’ın muhkem kalesine sığınınız! Günah ve haramlarla hayatınızı zehirlemeyiniz!
Unutmayınız ki:
İki cihan saadeti Kur’ân’a uygun bir hayat yaşamakla mümkündür. Sözlerin en doğrusu Kur’ân’dır! Yolların en güzeli, Allah Resûlü’nün nurlu yoludur!
FAKİRLERİ VE YETİMLERİ SEVİNDİRMEK NE GÜZEL BİR İBADET, NE GÜZEL BİR BAYRAMDIR!
Bayram namazından önce fitreler verilmiş olmalıdır. Fakirleri ve yetimleri sevindirmek ne güzel bir ibadet, ne güzel bir bayramdır!
Kahramanmaraş merkezli yaşadığımız deprem felaketinden etkilenmiş olan kardeşlerimizi unutmadığımız, ihtiyaçları ile ilgilendiğimiz ve kendilerini yalnız hissetmedikleri bir bayram olması için üzerimize düşen ne varsa en iyi şekilde yerine getirdiğimiz bir bayram yaşamak, Rabbimizin bizden istediği ölçüyü yakalamış olmaktır.
Sosyal dayanışma sorumluluk anlayışını kaçınılmaz kılar. Toplumun her kesiminde bu anlayış hâkim olursa, ihtiyaç sahibi hiç kimse kendini yalnız hissetmediği bir bayram, Rabbimizin bizden istediği bayramdır.
İslâmî hayat anlayışında, toplumun maddî ve manevî nabzının dengede tutulması esastır. Gemisini kurtaran kaptan anlayışıyla, ihtiyaç sahiplerinin bir kenara itilmesine izin vermeden, her birerimize düşen görevler vardır. Bu nedenle Allah Resulü: “Mü’minleri parçaları birbirine kenetlenmiş sağlam bir bina” ya benzetmiştir. Râvi diyor ki: “Allah Resulü (SAV) kaynaşma ve dayanışmanın önemini göstermek için, bu söz esnasında parmaklarını birbirinin arasına geçirip kenetlemişti.” Peygamberimizin resmettiği bu tabloyu yaşayabilmek gerçek bayram olacaktır.
İşte bayram böyle olur! Gözler gülüyor, ihtiyaç sahipleri unutulmuyor, dudaklardan tebessüm eksilmiyor, yardımlar yapılıyor, dargınlar barışıyor, çocuklar sevindiriliyor. Müslümanların bayram anlayışı budur.
Bizleri cumalarda, bayramlarda, her gün beş vakit namazda bir araya toplayan dinimiz, birlik ve beraberlik dinidir. Sevgi, hürmet ve şefkat dinidir. Büyüklere hürmet, küçüklere şefkat, akraba, ihtiyaç sahiplerini ve hastaları ziyaret, bayramlarda yapacağımız başlıca vazifelerimizdir.
Dargınlar barışmalı; kalplerimiz muhabbet ve şefkatle dolup taşmalıdır. Bu hususta rehberimiz, şefkatli Peygamberimizdir. Bayramlar Allah rızasını kazanmaya vesile olmalıdır. Bu mânâda bir bayram geçirmenizi Rahmet-i Rahman’dan niyaz ederim.
Bayramınız mübarek olsun! Kalbiniz muhabbet, uhuvvet ve şefkatle dolsun!”ifadelerini kullandı.
HBR AYSUN YILMAZ BENLİ
